17.06.2012
Aslında gün daha bitmedi. Ama bitmesine az kaldı. Bu kadar kısa bir zaman içinde fazla bir değişiklik olacağını sanmıyorum. 13.06.2012 günü ne olduysa oldu ve ben o günden beri bu haldeyim. Depresyon modu beni yazmaya zorladı. Yazmak, aslında çok severim yazmayı. Söz uçar yazı kalır neticede. Ve yazınca rahatlamış da hissediyorum. Bugünden itibaren burada yazıyor olacağım. Bunun bana iyi geleceğinden de eminim..
Bir gün daha geçti. Bugün de kulaklığım ayrılmaz bir parçamdı. O günden beri bıkmadan usanmadan dinlediğim o şarkılar... Gerçekten de 'Ah bu şarkıların gözü kör olsun' dedirtiyorlar insana. Hatta öyle şarkılar var ki, ben yazmış olsam herhalde tamamen aynısını yazardım. Sanki biri beni gözlemiş de yazmış bu şarkıyı. Buradan da anlıyorum ki, yaşadığım şey sadece benim başıma gelen bir şey değil. Herkes aynı şekilde yaşamıyor belki depresyon hâlini ama herkesin aynı şeyleri hissettiğinden en ufak bir şüphem yok.
Bugün bir kişi daha öğrendi sebebimi. Ama başka kimse öğrenmeyecek. Her zaman olduğu gibi üçümüzün arasında kalacak bu da. Aslında tahmin edilebilecek bir şey benim sebebim. Ama yine de bilmesin üçümüzden başka kimse. Nasıl geçecek bu, nasıl ona bu durumu çaktırmadan atlatacağım hiç bilmiyorum. Başkasıyla mı avunmalıyım ? Yoksa kendiliğinden geçmesini mi beklemeliyim ?
Tek isteğim onun mutlu olması. Ama onun şuan istediği mutluluk, benim mutsuzluğum olacak. Belki de kabullenmeliyim artık durumu. Tamam, kıskanırım hatta belki bazen trip bile atarım ona bu yüzden. Konuşmam onunla terslerim. Ama alışırım bir şekilde. Alışkındır zaten o benim böyle bir anda parlayıp sönmelerime.
Asla beklemez benden böyle bir şeyi. Ben de beklemezdim başta kendimden. Ama oldu bir kere. Her şey gelir de aklına, bu gelmez eminim. Belki inanması zor, hatta ben bile inanamıyorum bazen ama olmuşla ölmüşe çare yok. Onunla konuşurken gayet normalim. Kendimi şaşırtcak derecede sakinim. Ama konuşmadığımız her saniye anlamsız... O zamanlar da fotoğrafına bakıyorum, eski konuşmalarımızı okuyorum, 'Biz' olsak nasıl olurdu diye düşünüyorum... Geceleri mesaj atıyor bazen konuşuyoruz. Ben yine kulaklığımla bütünleşmiş müzik dinliyor oluyorum. O uyuduktan sonra dinlediğim şarkılara 'biz'li klipler yapıyorum. Her anımızı ayrı ayrı düşünüyor, planlıyor ve klipliyorum. Bazen hikâyeler yazıyorum bize. Her bir hikâyede ayrı bir mutlu son oluyor. Ya da durumuma göre bazı hikâyelerin sonunun mutsuz bittiği de oluyor.
Bazen O'ndan bahsediyor bana. 'Çok seviyorum onu' diyor. 'Boşver geçer, diğerleri gibi o da' diyorum. 'Hayır bu defa farklı, ben sadece onu istiyorum' dediğinde sonum oluyor.
Keşke diyorum, keşke o sevdiği ben olsaydım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder